all but Anlamı, Karşılığı
İngilizce - Türkçe
-
all butaz daha; -den başka.
-
all but1. -den gayri hepsi, ... dışında hepsi: We have interviewed all but two of the candidates. Adayların ikisi dışında hepsiyle görüştük. 2. az kalsın, neredeyse: She was so angry that she all but slapped me. O kadar kızdı ki beni neredeyse tokatlayacaktı.